Saturday, 22 May 2010
CANNES DİLLİ DEPREMİN ŞİDDETİNİ AÇIKLADI
Vanity Fair & Gucci'nin Martin Scorsese onuruna düzenlediği parti
@ Hotel Du Cap Eden Roc
15 Mayıs 2010
Claudia Cardinale, Martin Scorsese
Naomi Watts, Gucci Creative Director Frida Giannini
Christian Louboutin, Naomi Campbell
Catherine Deneuve
Tim Burton
Nejla Burnazoğlu Turner :)
Karolina Kurkova
Jennifer Lopez
Gucci President Patrizio di Marco, Gucci Creative Director Frida Giannini
Meg Ryan, Lawrence Bender
Joan Collins, Percy Gibson
Barbara Sturm, George Hamilton
Pedro Almodovar
Cuba Gooding Jr.
Tommy Hilfiger, Dee Hilfiger
Elsa Pataky
Gucci Creative Director Frida Giannini, Salma Hayek
Helena Mattsson
Fotoğraflar: Daniele Venturelli/WireImage for Gucci
ARTİSTLİK YAP BANA
Tasarımlar ağırlıklı olarak aydınlatmalar. Ama aydınlatma sözcüğü şunların yanında biraz hafif kalıyor:
Bir de mobilyalar var...
Aydınlatma ve mobilya tasarlıyorlar ama aslında en sık yaptıkları, mekanları bir proje gibi görüp bütününü giydirmek.
Bunlar da "kaşı-gözü ayrı oynar" yerden bitme lambalar (lamba demesem çatlicaktım).
Önüne arkasına "Lux" kelimesini takmış bi dolu ev projesi var. Bi tanesi de kelimenin içini doldurup böyle işleri kullansalar ya, a benim zevksiz.. neyse..
www.aquagallery.com
Tuesday, 18 May 2010
BEN TESADÜFÜN ÇEVİK, ÇALIŞKAN VE İÇİNDE ÜMİT BENAN OLANINI SEVERİM.
“İnsanları kıyafetlerimle rahatsız etmek istiyorum” dediğini biliyorum. Bense yaşadığımız bu rahatsız dünyaya senin biraz nefes aldırdığını düşünüyorum. İstanbul sokaklarında bütün erkekler Ümit Benan’larla dolansa gibi gündüz rüyalarım var mesela... Benim gibi rahatsız olmayanları rahatsız etmek için B planın var mı?
Kafalarını karıştırıp her şeyin göründüğü gibi olmadığını göstermek amacım. İnsanların kurallara göre düşünce tarzı olmasın istiyorum. Sokaklar Ümit Benan’larla dolsa güzel olur, ama önemli olan insanların rahat, kendine güvenli ve iç huzura sahip olması. Bunun da hayat boyu çoğunlukta olabilecek bir şey olduğunu zannetmiyorum.
Kim daha özgür? Bunları yaratan sen mi, yoksa onları giyenler mi?
Kesinlikle ben. Hayalimdeki projeleri yapıp insanlara mesaj verebildigim için... Giyenler mutludur, ama benim kıyafetimi giyip özgür hissettiklerini zannetmiyorum. Özgürlük insanın içinde olmalı.
Sence neden bu kadar “anında” bir ilgiyle karşılaştın? Gerçek bir trendsetter olduğun için olabilir mi?
Çok güçlü ve direkt bir vizyonum var. Yaptığım her koleksiyonu veya hikayeyi sonuna kadar yaşıyorum. İşime karşı sevgimi ve tutkumu görüyolar. İnsanların baktığı yöne bakmıyorum. O sezon ne gider, ne moda, ne iyi satar, hiç düşünmeden kendi yolumda gidiyorum.
Senin işlerini en iyi anlayacakların Japonlar olduğunu veya olacağını tahmin ediyorum. Nedir durum, var mı böyle bir saptama yapabilmek için yeterli veri? Yoksa senin öngörülerini almak isterim...
Japonya markamı en fazla büyütmek istediğim ülke. Bana göre dünyanün en iyi giyinen erkekleri Japonlar. Şu anda en iyi 4 mağazasında satılıyor Ümit Benan. Fakat çok daha fazla büyümek isterim. Hiç gitmedim ama insanlarını iyi tanıyorum. Bana göre Japonlar moda dünyasında yeniliğe en açık insanlar.
Defile yapmayı sevmiyorsun. Son koleksiyon gösterimin de tamamen aykırı ve ses getiren bir yöntemdi. Bunu duyunca şöyle bir şey canlandı benim kafamda: Retired Rockers giyen bir başrol oyuncusu, sen yazıp yönetiyorsun. Çok uzak ihtimal mi sinema senin için?
Genelde sinema yöntemiyle koleksiyonumu hazırlıyorum. Her koleksiyonda bir başrol oyuncum ve onun üzerine kurgulanmış bir hikayem var. O oyuncu veya oyuncular sayesinde kendi hayat felsefemi insanlara anlatıyorum.
Birol Ünel, Ahmet Ertegün, Okan Bayülgen bu kıyafetlerle pek bir rahat ederlerdi sanki. Kimler giyiyor Türkiye’den ve dünyadan? Bildiğimiz isimler var mı?
Bahsettiğin 3 kişi de benim felsefeme ve tarzıma uyan insanlar. Kesinlikle beni çok sevindirir Ümit Benan giyerlerse. Türkiye’de ilk defa bu sezon Atelier 55’de satılacak kıyafetlerim. Onun için, göreceğiz kim sever. Onun haricinde Istanbul’dan bayağı arkadaşım özel sipariş veriyor. Tabii babam ve abim sadece Ümit Benan giyiyor. Dünyada moda çevresinden giyen insanlar var; Robert Rabensteiner (L'Uomo Vogue moda editörü), Michael Roberts (Vanity Fair moda editörü), Noona Smith-Petersen (Fashion PR), Anna Dello Russo ( Japonya Vogue Genel Yayın Yönetmeni) ve bunun gibi birkaç kişi daha.
Lüks kavramı tepetaklak oldu. Yeni zenginleri bunun dışında tutuyorum elbette ama, gerçek lüks artık gizleniyor. Dostoyevski’nin Delikanlı’da bir ifadesi vardı: En büyük güç, karşındaki kişinin sende olduğunu farketmediği ve senin sahip olduğun güçtür. Lüks de biraz böyle artık, ne kadar gizli olursa o kadar güçlü ve tatminkar. Senin beyaz üstüne beyaz logon da biraz Dostoyevski mi kokuyor?
Evet, tamamen bu felsefeden yola çıktım. Artık kimse üstünde ne olduğu, ne kadar pahalı olduğu anlaşılabilecek kıyafetler giymek istemiyor. Eskiden Milano’da Versace mağazasından 15-20 paketle çıkan alışveriş hastaları görürdüm. O insanlar halen var ama tarz değiştirdiler. Daha mutevazılar; çünkü gücünü gösterip fazla göze batmak istemiyorlar.
L'Uomo Vogue ve Pitti Immagine’nin düzenlediği “Who is on Next”te birinciydin. Peki, “What is Next?”
Kafamda çok proje var, fakat gerçekleştirmek için zaman gerekiyor. Şu anda tek düşündüğüm sey yeni koleksiyonun fotoğraf çekimi ve sunumu.
Seninle ilgili her şeyi çok merak ediyorum. Bilmediğim bir şeyler söyler misin?
Niye?
Hahah.
Anneme sorun.
Nothing is what it seems!
Monday, 17 May 2010
Es deli moda
ESMODISTANBUL, bugün Fransa Sarayı’nda açılış için davet veriyor. Saat 19:00'dan itibaren ordayız.
Sonra dedim ki: ESMOD, Paris'in dışında Berlin, Beyrut, Bordeaux, Dubai, Jakarta, Lyon, Moskova, Münih, Osaka, Oslo, Pekin, Rennes, Roubaix, San Paulo, Seul, Sousse, Şam,
Tokyo ve Tunus'ta var. İstanbul 21. okulu olacak.
Friday, 14 May 2010
YAZ OLSUN GENE GİYERİM!
Farzet ki 41 derece. İş değişir, o zaman Falconiere giyerim. Takmam, giyerim.
Top: Falconiere
Socks: Falke
Bi de 80'lerde bi Falcon vardı, şarkıcı? O noldu sahi?
I HAVE A DREAM!
Dünyanın en "stylish" insanlarının Japonlar olduğunu boşuna savunmuyorum. Ümit Benan'ın kupkuul kıyafetleri Tokyo'da tam üç mağazada satılıyormuş.
ve... Belçika (1 mağazada), Fransa (1 mağazada), İngiltere (1 mağazada), ve Amerika'da (3 mağazada)...
İstanbul'a da gelmeli (geldi de haberim yok mu diye tedirgin oldum bi an). Kösele ayakkabıyı terlik kıvamında tercih eden yurdum insanının da Ümit Benan'ın Yaz 2010 koleksiyonunu beğeniyle karşılayacağını sesli düşünüyorum.
Bu rüya gerçek olsun istiyorum.
Sunday, 9 May 2010
Sarah Jessica Parker olmak €291
Mykita - Franz metal-çerçeve aviator güneş gözlüğü: €291 @ net-a-porter.com
Nejla Turner olmak:
Balenciaga - Kare çerçeve metal gözlük: €261 @ net-a-porter.com
-------------
Hem Jessica Parker olmak, hem Nejla Turner olmak
+ hem de Er Ryan'ı kurtarmak (@ indirmeden-filmizle.com) : € 552
Girls' gone wild!
Melissa Odabash yaz sıcağında nasıl "cool" olunacağını çok iyi biliyor.
2010 koleksiyonuyla dünya seyahatine çıkmış: Amalfi, Haiti, Korsika, Rio de Janeiro... Mayolar, bikiniler, mayokiniler, hatta kaftanlar öyle seksi ki, şu aralar en modern günlerini yaşayan Türkiye'den nadide bir beldemizin ismini kolleksiyona neden katmamış bilemedim (!).
Kate Moss, Cindy Crawford, Elle Macphearson, Uma Thurman, Catherine Zeta Jones, Jennifer Lopez ve Beyonce; Melissa Odabash giyenler arasında.
www.odabash.com
www.harveynichols.com.tr
Wednesday, 5 May 2010
Sunday, 2 May 2010
Kedim Zeynep'in ataları varsaydığım Bengal Kaplanları'na hürmetlerimi sunarım.
Chantecaille Tiger Compacts: 290 TL @ Harvey Nichols
Tabii ki modern teknolojiyi kullanıyorlar ama ayrıca bioteknoloji, Çin tıbbı, aromaterapi, Avrupa çiçek farmakolojisini kullanıp çok özel formüller de deniyorlar. Doğayla bir şekilde bağlantısının olması hoşuma gidiyor Chantecaille'in. Bir de hayvanları koruma derneği gibi çalışıyorlar.
2005 yılında Butterfly göz farı serisinin gelirinin bir bölümünü “kraliçe kelebekleri” koruma fonuna bağışlamışlardı. Daha sonra mercan yataklarını korumak amacıyla “mercan pudra” serisini lanse etmişti. En son da Les Dauphins’in satış gelirinin bir bölümünü Ege’de nesilleri tükenmekte olan yunuslara bağışladı. Aşağıdaki pudranın satış gelirinin bir bölümü mesela Bengal Kaplanlarını Koruma Derneği’ne gidecek. Kedim Zeynep'in ataları varsaydığım Bengal Kaplanları'na hürmetlerimi sunarım.
I love New York
Sırlar Dünyası V.1
Üstünden epey zaman geçti ama...
Kitaptan bahsedince aklıma geldi.
Kışın Nişantaşı'nda Prada açılışına gittiğimde, mağazada her yere serpiştirilmiş bu kitaba bayılmıştım.
Peki birkaç gün sonra ofiste adıma İtalya'dan gelen bir paket bulmam ve paketin içinden Prada Book çıkmasını nasıl açıklayabiliriz?
a) Secret
b) Sırlar Dünyası V.1
c) İstedikten sonra her şey olur
d) Keşke başka bişey dileseymişim
www.prada.com/pradabook
8 Dakikalık bir tesadüf
Peki bu arada Londra'dan bir arkadaşımın bana "8 Minutes / Hirst & Bailey" kitabını hediye getirmesi?
Tesadüf müdür? Nedir?
David Bailey, Damien Hirst'ü fotoğraflamış, 8 dakikada, 130 kere. Yazı yok, sadece fotoğraf.
Şimdi elimde kitap, sayfaları hızlıca oynatıyorum, karşımda Damien Hirst hareket ediyor.
I am so luxurious!!!